Menü

Bir Cumhuriyet Hanımefendisi...


15 Kasım 2009 - Zeynep Oral -

Türkiye’de yargı bağımsızlığının nasıl un ufak edildiğini adım adım izlerken... Adaletin hükümetin insafına bırakıldığına tanık olurken... Başbakan’ın telefon konuşmalarını yayımlayanlar hapse tıkılıp; gazetecilerin özel konuşmalarını yayımlayanlar alkışlanıp yüreklendirilirken... Çifte standardı, iktidara yakınlığımız ya da uzaklığımıza bağlı olarak yaşadığımız bu dönemde, sizi bilmem ama, ben “kurtuluşumu” şimdilik sanatsal olaylarda, kitaplarda, şiirde ve müzikte buluyorum.

İstanbul Moda Akademisi

İMA’da izlediğim sergi beni “çarptı”. İMA, yani İstanbul Moda Akademisi. Türkiye’de moda eğitimi veren ilk ve tek akademi. Avrupa Birliği, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İstanbul Tekstil Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri tarafından Ocak 2008’den beri faaliyette. Uluslararası Moda Okulları Birliği üyesi... Modanın çeşitli alanlarına yoğunlaşmış eğitim faaliyetleri ve kültürel çalışmalar yürütüyor...

Nişantaşı’nda Sadrazam Sait Paşa Konağı diye bilinen bu tarihi yapı, uzun yıllar Kız Meslek Enstitüsü, Kız Meslek Lisesi, İTÜ Devlet Konservatuvarı olarak hizmet verdikten sonra, en yeni teknolojiyle yenilendi ve kültür yaşamımıza katıldı.

Şimdi burayı ziyaret etmenin tam zamanı... Hem yapıyı, kurumu, hem çok zengin kitaplığını ziyaret etmek için ama en önemlisi burada geçen hafta açılan önemli bir sergiyi izlemek için...

Örnek oluşturmak

“Bir Cumhuriyet Hanımefendisi: Mevhibe İnönü Sergisi”, sadece Mevhibe İnönü’nün müthiş bir titizlikle, eşsiz bir özenle seçtiği, giydiği, sakladığı giysilerini, ayakkabı, çanta, şapka, eldivenlerini, tüm aksesuvarlarını bir araya getiren bir sergi değil... Hayır bunun çok ötesinde anlamlar taşıyan bir sergi.

1920’lerden başlayarak, bir ülke, bir cumhuriyet kurulurken, Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen devrimleri önce kendi yaşamında, önce kendi evinde hayata geçiren bir kadının serüvenini izliyoruz sergide.

Albay İsmet İnönü’nün, sonra Batı Cephesi Komutanı’nın, sonra Lozan Antlaşması’nı imzalayan İsmet Paşa’nın, Cumhuriyetin ilk Başbakanı, Atatürk’ten sonraki 2. Cumhurbaşkanı’nın eşi Mevhibe İnönü, sergide gördüğümüz giysilerini ve aksesuvarlarını seçerken, bir örnek oluşturuyordu. Bir misyonu vardı, bir görevi yerine getiriyordu. Topluma örnek olmak gibi bir sorumluluk taşıyordu. Neyin örneği mi?

Kadının ikinci sınıf, erkeğin hizmetinde, erkeğin kölesi, aşağılık, eksik yaratılmış olduğuna inanan bir zihniyete karşı çıkışın örneğini veriyordu... Erkeğin tahrik olmasını önlemek için kadının kapatılmasına, örtülmesine yönelen bir zihniyete başkaldırmanın örneğini veriyordu... Erkeğinin arkasında değil, yanında durmanın, onunla sorumlulukları paylaşmanın, kendini erkeğiyle eşit görmenin örneğini veriyordu.

Bundan gerisi, sergilenen giysi ve aksesuvarların ayrıntıları, eşsiz güzellikleri, moda süreçlerine uyumları, kumaşın, dikişin, nakışın özellikleri ve saatler boyu inceleyebileceğiniz daha nice ayrıntı, Mevhibe İnönü’nün kişiliğinin, kültürel birikiminin, bilgisinin, ince zevkinin, estetik anlayışının, dünya görüşünün bir sonucu. Gidin görün sergiyi. Nereden nerelere geldiğimizi görün... Bir de şimdiki örneklere bakın!

Günümüzde kadınların ve küçücük kız çocuklarının kapatılmasını, örtülmesini, “demokrasi”nin gereği sayan şu “liberal” geçinenler de gidip görsün sergiyi. Unutmamak için, anımsamak için...

Başta Özlem Toker ve İMO’nun sanat yönetmeni Oylum Öktem olmak üzere, katkıda bulunanları kutluyorum. Sergiyi izlediğimden beri içimdeki yara büyüyor.


Cumhuriyet- 15 Kasım 2009

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.