Menü

Bir anne anlatıyor...


28 Eylül 2014 - Zeynep Oral -

            Karşımda  bir anne duruyor. Genç bir anne. Gözleri dolu dolu. Sesi titriyor.  Hiç durmadan anlatıyor.
            Yutkunmak için her  duraksadığında "Yazın, lütfen bunları yazın," diyor. "Yalvarırım  yazım"...
            O öyle dedikçe, içim daha çok acıyor. Hala yazıyla  bu karanlık gidişi , bu gericiliği, bu  kanunsuzluğu, bu yanlışı değiştirebileceğimize inanıyor.  Ama inanmaktan başka da çaresi yok. Hiç birimizin yok!


            Karşımdaki annenin iki kızı da  ortaöğretimde.  Okulun adını vermeyeceğim. İstanbul'un anlı şanlı iyi okullarından.  Üç gündür   başörtülü, türbanlı genç ve güzel kadınlar  okul çıkış saatlerinde kapıda belirir olmuş. Neşe içinde  birbirleriyle konuşup gülüşüyorlar ; hem de   okuldan çıkan çocuklarla tanışıp sohbete koyuluyorlarmış.


            Ve sonra...  Biliyor musunuz artık okullarda  baş örtüsü serbest.... Başörtüsü taktınız mı,  genç kız oldunuz sayılırsınız...  Yani büyümüş olursunuz...  Siz değil miydiniz hep büyümüş gibi olmak isteyen...   Başörtüsü taktınız mı, artık kimse size karışamaz! Ne anneniz, ne babanız!  Hele öğretmenler artık  hiç karışamaz! Artık çocuk değil genç kız sayıldığınız için öğretmen size  daha saygılı, daha sevecen davranır...


            Genç anne anlattıkça  içim daralıyor. Hiç dinden, inançtan falan  söz etmiyorlar mı  diye soruyorum.
            İlk iki gün hiç söz etmemişler. Sadece  "özgürlük"... "Örtündünüz mü istediğinizi yaparsınız"... Ve "büyümüş sayılırsınız..." 
            Düşünsenize  10-13 yaş arası hangi çocuk daha özgür olmayı  daha "büyümüş" olmayı istemez ki! Hele  artık kimsenin onlara karışmamasını!


            Anneyi dinliyorum:  Üçüncü  günün  sonunda ayni kadınlar  sohbetin arasına "hem zaten dinimiz de öyle emrediyor..." cümlesini  sıkıştırmışlar.


             Örtülü  genç kadınların okul çıkışı ziyaretleri geçen Çarşamba başlamış. Yani Nabi Avcı'nın  "Başörtüsü serbestisini" açıklamasının   ertesi günü.


            Anlaşılan hiç vakit kaybetmemişler!
            Genç anne kızların nasıl kafasının karıştığını anlatıyor.  Başka annelerle aralarında konuşup, her gün çıkış saatinde okulun kapısına gitmeye niyetlenmişler. Ancak kendisi çalışıyor, gitmesi olanaksız . Öteki annelerin de   ne kadar bu işi takip edeceklerinden emin değil...


            "Yazın , bunları yazın " yakarışı  kulaklarımda ondan ayrılıyorum.
            Aileler  bu gidişata karşı seferberlik ilan etmeli diye tekrarlamam boşuna değil!


            GEÇEN GÜNLERDEN KALAN


            Geçen Pazar  "Yuh Olsun : 81 İlde 1 Kadın Vali" yazıma gelen mektuplar arasında  CHP Bursa Milletvekili      ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi Aykan Erdemir 'inki çarpıcıydı. Erdemir  konuyu sık sık gündeme getiriyor.  "Kamuda cinsiyet ayrımcılığı ile  kadın vali ve kaymakam sayısına ilişkin" beş sorudan oluşan     yazılı  önergeyi  Meclis'e Mayıs'ta vermiş. 


            İçişleri Bakanı, 15 gün içinde yanıtlaması gerekirken tam üç ay sonra yanıtlıyor   Beş soruya karşılık tek cümlelik yanıt.  Bakan Efkan Ata imzalı  3 ay gecikmeli tek cümlelik yanıt şöyle:
            "Personel atamaları, ilgili  mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılmaktadır." (Anlayabilmeniz için araya virgülü ben koydum.)
            Ne kadar açıklayıcı, bilgilendirici değil mi!!!
            Kimse utanmıyor mu?


                                                            X

            İki gün önce , TUSİAD'ın  "Kadın-Erkek Eşitliği" temalı kısa film yarışmasından söz etmiştim. Bu konuda sorularınızı bana değil lütfen TÜSİAD'a yönlendirin.


                                                            X

            Sevgili Okurlar. Yarın Uluslararası PEN Kongresi Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te toplanıyor. Türkiye PEN Merkezi adına yönetim kurulundan  İkinci Başka Halil İbrahim Özcan,  sayman Tülin Dursun ve Dış ilişkilerden sorumlu  ben katılıyoruz. Gündem yine iki tema üzerinde yoğunlaşıyor: Dünyadaki savaşlar ve ifade özgürlüğü...  O çok yoğun program içinde  bir hafta boyunca yazıları aksatırsam, şimdiden özür dilerim...


Cumhuriyet- 28 Eylül 2014

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.