Bir An ve sonsuzluk
18 Eylül 2009 - Zeynep Oral -
Ahmet Ertuğ’un “Bilgelik Mabetleri:Kütüphaneler” sergisinden alınacak sonsuz dersler var!
Bir An ve sonsuzluk
Çinlilerin ünlü bir ressamı var. Wu Daozi... 8. Yüzyılda yaşamış. Öyküsü dilden dile , kuşaktan kuşağa şöyle geçmiş:
“Wu Daozi ölmedi. Yaşlıydı ve saray duvarına resim yapıyordu. Yaptığı manzara o kadar güzeldi ki, Wu Daozi resmin içine girmeye karar verdi. Resimdeki yolda yürümeye başladı. Yürüdü, yürüdü ve dağların sisinde kayboldu. Onu bir daha gören olmadı.”
Ahmet Ertuğ’un Galeri Işık’ta yer alan “Bilgelik Mabetleri: Kütüphaneler” adlı sergisini gördüğümden beri Çinli ressamı düşünüyorum ve bir daha bulunmamak üzere sergide gördüğüm o fotoğraflarda, yani o kütüphanelerde kaybolmak istiyorum... Avrupa ülkelerinde 16-18.yüzyıllarda kurulmuş kütüphanelerde...
Bakan ve bakılan
İmgeleri içeren her konunun iki tarafı olduğunu unutmamak gerek: Bakan ve bakılan! Ancak burada katmanlar, taraflar çok daha fazla! O mekanlara , o bilgelik mabetlerine bir mimar gözüyle bakan Ahmet Ertuğ’un bakışıyla gördüğü şeye biz bakıyoruz .
Günümüzdeki görüntü ve imge bombardımanında, görselliğin tüketimi şahlandırdığı ve koşullandırdığı ortamda, Ahmet Ertuğ’un bakışı bize, 0 mekana girsek (girmiş olsak bile) göremeyeceğimiz ayrıntıları gösteriyor, göstermekten öte hissettiriyor. Elbet fotoğraflara her bakan, Ahmet Ertuğ’un “bakışına” kendi birikimini ve belleğini katacak ancak, bu sergideki özne ve nesne buluşması, biz sıradan insanların mutluluğuna ve zenginliğine dönüşüyor.
Birkaç gün önce gazetemizde Nilgün Cerrahoğlu’nun sergi üzerine enfes yazısında hem o fotoğrafların konusu olan kütüphanelerle ilgili birikim ortaya konuyordu hem de o fotoğrafların “içinde kaybolma”, “içine girme” duygusu vurgulanmıştı.
Sergi açılışından önce Zeynep Miraç Özkartal’ın Milliyet’te yayınlanan röportajında ise Ahmet Ertuğ’un çalışma yöntemine ilişkin ilginç ayrıntıları okuyorduk: 25 Kilo ağırlığındaki eski tip makinesini kaldırabilmek için haftanın dört günü yüzüp spor yaptığını, çok uzun özel hazırlıklardan sonra, deklanşöre bir kez bastığını, o tek atışta mekanın ruhunu yakalama gerekliliğini...Beni en etkileyen cümlesi ise “Kütüphanelerin de kalbi var” demesi oldu. Belki de işte bu nedenle çektiği fotoğraflar sadece belleğimize değil, yüreğimize ve ruhumuza da sesleniyor. Bu nedenle büyük küçük herkes bu kütüphanelerin içinde kaybolmak istiyor.
Bakan ve bakılana ilişkin tekrarlardan kaçınmak için hemen sergiden edindiğim derslere ve serginin bende yarattığı volkanik patlamalara geçiyorum!
İçimdeki “Ah”lar!
Mükemmelliyetçilik zor zanaat! Hem bu sergi , hem de bugüne dek Ahmet Ertuğ ve Ahmet Kocabıyık ikilisinin gerçekleştirdiği , yayınladığı tüm kitaplar, mükemmel olanın peşinde koşarak, insanlığın kültür mirasının kurtarılmasına hizmet ediyordu.
Ahmet Ertuğ’un mimari bakışı , bütüncül olanı yakalarken , aynı zamanda her ayrıntıyı da yüceltiyordu.
Fotoğraflara baktıkça, teknik bilginin tek başına çok şey demediğini; “kütüphanenin kalbi olduğunu” görmeyen gözün bana asla o mekandaki gizemi ve enerjiyi veremeyeceğini, bana bu serüven duygusunu yaşatamayacağını görüyordum...
Fotoğraf, bir anı yansıtır derler. Bu fotoğraflar bir an ve sonsuzluğu yaşatıyordu.
İçimdeki “Ah!”lar sayıp bitecek gibi değil!
Hani nerede bizim bilgelik mabetlerimiz ??? 16. Yüzılda Osmanlı neden böyle bir kütüphane yaratamadı? Bunun yanıtı kolaysa geçelim başka bir “ah”a!
Vazgeçtim Osmanlı’dan , hani nerede Türkiye Cumhuriyeti’nin bilgelik mabetleri?
Bilinç elde etmenin bir günden ertesi güne gerçekleşmediğini ne zaman kavrayacağız? Ya akılla imanı, bilimle inancı birbirine karıştırmamak gerekliliğini?
İlime, bilime, kitaba düşman bir toplum olmaktan çıkmamızı beklemeden (çünkü çooook bekleyebilirsiniz) bir an önce görün şu sergiyi. 10 Ekime dek sürüyor.
Cumhuriyet-18 Eylül 2009
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler