Menü

Bebeklerden katil; Katillerden çocuk yaratırken...


28 Ekim 2010 - Zeynep Oral -

Haberi okuduğum anda Rakel Dink’in yüzü ve o gün bugün aklımdan çıkmayan konuşması, sözleri geldi karşımda durdu.

“Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiç bir şey yapılamaz kardeşlerim…”

Sonra … Sonra, yeryüzünün belki de en özel, en benzersiz, en güzel bir insanının, Hrant Dink’in katline adım adım nasıl varıldığını , nasıl göz yumulduğunu, nasıl kışkırtıldığını düşündüm… “Kanı kandan üstün tutmayan” sıradan insanlar olarak Hrant’ın ardından yürüyüşümüzü, sel olup akışımızı …Ve zanlıların yakalanışını, Türk bayrakları önünde çekilen fotoğrafları, zafer çığlıklarını, başarı kutlamalarını, “vatanseverlik” uğruna, “Türklüğü yüceltmek” adına internet sitelerindeki iğrenç yayınları…

Sonra mahkeme sürecini düşündüm: Şaka gibi, alay eder gibi duruşmalar… (“gibi” sözcüğü fazla…) Yargılama mı yoksa bir meydan okuma mı diye kendime sorduğum bir süreç… Ve meydan okumanın adeta taçlandırıldığı önceki günkü karar…

Utanç duyuyorum. Ülkemden, kendimden, çocuklarımdan, gelecek kuşaklardan…

İki yıl önce bir avuç genç ırkçılığa karşı bir yazı kaleme almışlardı. Bugün yalnızca onu sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Biz, aşağıda imzası bulunan Türkiyeli vicdan sahipleri, 23 Ocak'ta Hrant Dink'in cansız bedeninin arkasında yürüyen kalabalığın saygılı sessizliğinin ortak bir iradeye dönüşmesini istiyoruz. Irkçılığı, milliyetçilik adı altında meşrulaştıranların, bu korkunç cinayetin işlenmesinde sorumluluk sahibi olduğunu biliyor, bu söylemi ifşa etmenin böyle bir sivil iradenin gereği olduğuna inanıyoruz.

TCK'nın 301. maddesi yüzünden aleyhinde açılan dava başta olmak üzere, bütün hayatı boyunca verdiği mücadelede Hrant Dink'i gerektiği gibi destekleyememiş olmaktan, kan, ırk, ölüm ve nefret üzerinden kişisel ve siyasi çıkar sağlayan çevrelere karşı daha önce yeterince ses çıkaramamış olmaktan ötürü kendimizi suçlu hissettiğimiz için;

Hrant Dink'in ailesi, Agos Gazetesi çalışanları ve Türkiye Ermenileri başta olmak üzere, Türkiye'de ayrımcılığa maruz kalan tüm kesimlerle dayanışma içerisinde olmayı her zamankinden de çok istediğimiz için;

İntikam ve yıkım üzerine kurulu bir ülkede değil, Avrupa Birliği'nin ve başka ülkelerin tutumu ne olursa olsun, demokratik, çoğulcu, insan haklarına ve ifade özgürlüklerine saygılı, içindeki farklı kimlikleri zenginlik olarak görebilen bir ülkede yaşamak istediğimiz için;

Yıllardır gözlerimizin önünde, medyada, televizyonda, reklam dünyasında, toplumsal yaşamın her alanında bilinçli bir biçimde beslenerek bebeklerden katiller yaratma noktasına getirilen ırkçılığın bu ülkede başka canlar aldığını bir daha görmek istemediğimiz için;

Hrant Dink'in inandığı ve anlatmaya çalıştığı gibi, 1915'ten itibaren yaşananların, ve Ermenilerin bugün hala maruz kaldıkları ayrımcılıkların sorgulanabilmesine olanak tanıyacak toplumsal koşulların oluşturulması gerektiğine inandığımız için;

Irkçılığın, ülkemizde ve başka ülkelerde toplumun tümü için her zaman yıkıcı sonuçlar doğurduğunu; buna karşı barışçı, sürekli ve geniş çaplı bir çabayı şimdi başlatmazsak, Türkiye'nin farklılıklarından arındırılmış bir şiddet toplumuna dönüşeceğini gördüğümüz için;

Irkçılığın bilinçli bilinçsiz tüm aktörlerini, resmi kaynaklarını ve kültürel mimarlarını bu cinayetin azmettiricileri ve yükselen toplumsal şiddetin sorumluları olarak, sözlerimizin ya da kalemlerimizin ulaşabildiği her platformda ifşa edeceğimizi; onlarla mücadelemizin, elimizden gelen tüm barışçı eylem biçimleriyle, bundan böyle sürekli olarak devam edeceğini; bu çabaya katkıda bulunan ya da bulunmak isteyen kişi ve kurumlar ile birlikte, ırkçılığın açıkça ya da dolaylı olarak tehdit ettiği bütün Türkiyelilerle sürekli, kararlı ve somut bir dayanışma içerisinde olacağımızı ilan ediyoruz.

Ermeni olmanın, Kürt olmanın, Türk olmaya karşı bir kışkırtma, bir hakaret, bir tehdit olmadığı gerçeği benimsenene dek, bu ve benzeri kimlikler bizlere de ait olacak. “

Cumhuriyet - 28 Ekim 2010

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.