Bayramınız Barış Olsun
24 Eylül 2015 - Zeynep Oral -
Ölümler, öldürmeler arasında... Döşenen mayınlar, bombalı saldırılar, baskınlar ve linç girişimleri doruğunda...
Habire tırmandırılan, körüklenen, kin, nefret, intikam duyguları ve şiddet sarmalında...
Birileri daha çok silah satabilsin, yeter ki ekonomi yürüsün diye hep daha çok savaş çıkmasından yana olanlar; birileri daha çok kazansın diye, kitleleri yıkım ve açlığa mahkûm edenler arasında...
Sayıları dünyada 60 milyonu aşan sığınmacılar arasında...
Kaçtıkları savaşlardan, yakılan köylerden, yok olan kentlerden çıkıp sınırları geçmeye çalışanlar, sınırları geçemeyip denizde boğulanlar, barikatlarda telef olanlar arasında...
Yazdıkları, söyledikleri nedeniyle, akıllarından geçenler nedeniyle, muhalif oldukları nedeniyle, hapislerde çürütülenler, işsizliğe, açlığa mahkûm edilenler, tehdit edilenler arasında...
Yalan söyleyen manşetler arasında... Fır dönekler, çarkıfelekler, gidene sırtını dönüp gelene paşam diyenler arasında... Rüzgârın estiği yana doğru el pençe divan duranlar arasında...
Korku imparatorluklarına karşı verilen mücadeleler arasında...
Farklı bir dünyanın mümkün olduğuna inananlar arasında...
Hepinizin “Bayramını” kutluyorum. Ama “Bayramınız kutlu olsun” yerine, ben de “Bayramınız barış olsun” diyorum.
Aklımda, yüreğimde ve dilimin ucunda 1 Kasım öncesinde, sanki “giderayak” hep o şiir: Tevfîk Fikret’ten Sevgili Sait Maden’in uyarlamasıyla:
Yağma Sofrası
“Bu memleket, efendiler, satılmak üzere tam hazır;
Huzurunuzda titreyen şu milletin sapır sapır,
Şu ıstıraplı milletin -ki ölmede ağır ağır-
Bütün hayatıdır, satın çekinmeden şakır şakır.
Satın efendiler satın, bütün bu memleket sizin,
Haraç mezat satın hemen, gerekmiyor izin mizin.
Evet bütün sizin ne varsa ortalıkta, vay ki vay;
Hasep, nesep, şeref, şataf, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin efendiler, bu gök, deniz, bu yıldız, ay,
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay.
Bu milletin malı deniz, yemezseniz domuzsunuz
Kalın bir ense, şiş göbek, ne muhteşem olursunuz!
Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar,
Tıkanmanın övüncü var, iç etmenin kıvancı var;
Bu memleket, bu sofra hep sizinle etti iftihar;
Sizin bütün tekel mekel, sizin bütün dolar molar.
Satın efendiler satın, vatan ilelebet sizin
Apar topar satın hemen, gerekmiyor izin mizin.
Verir zavallı memleket, verir bütün hayalini,
Vücudunu, hayatını, ümidini, ayalini,
Zeminini, semasını, cenubunu, şimalini;
Hemen satın, düşünmeyin haramını helalini.
Bu milletin malı deniz, yemezseniz domuzsunuz
Kalın bir ense, şiş göbek, ne muhteşem olursunuz!
Bu hortumun gelir sonu, kapıştırın giderayak,
Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak
Bugün söğüşlemek kolay, hazır bütün köşe bucak
Alıp satın, çalıp satın avuç avuç, kucak kucak!
Satın efendiler satın, bütün bu memleket sizin
Haraç mezat satın hemen, gerekmiyor izin mizin”
Cumhuriyet-24 Eylül 2015
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler