Menü

Ayırımcılık… Kıbrıs… Gözyaşları…


14 Aralık 2003 - Zeynep Oral -

Görmemiş olamazsınız: İki gün önce Cumhuriyet’in iç sayfalarında bir haber vardı. Başlık: “Türk Dünyası Kadınlar Kurultayı”… Ankara’da toplanan, Türkmen, Kırgız, Tatar, Özbek, Azeri ve Bulgar kadınların katılımıyla gerçekleşen kurultay haberi… Üstünde de bir fotoğraf: Birbirinden güzel beş kadın objektife gülerek bakıyordu. Güzel demem, kaşı, gözü güzel demek değil. Hepsinin aydınlık yüzleri vardı. Cin gibi bir halleri vardı. Dışa dönüktüler. Belli ki söyleyecek sözleri olan kadınlardı.

Haberi sonuna dek okudum. Ve… Ve…

Konuşmalar arasında, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekinci’nin söylediği sözler… (Ben yazmaya utanıyorum, o söylemeye nasıl utanmadı diye hala düşünüyorum!)

Şöyle demişti Mehmet Ekinci: “ Siz, Batı’nın feminist kadınları gibi değilsiniz, şerefli, izzetli ve haysiyetlisiniz.”

Haydaaa! Hem oradaki kadınlara hakaret ! Hem orada olmayanlara! Ve habere göre bu sözlerle “herkesi şaşırtmıştı.” “Batı’nın” derken, Türkiye’nin batısı mı, Avrupa’nın mı, neyi kastettiği belli değil ama, fark etmez…

Batı’da ya da Doğu’da , kadınların, insan haklarını savunanlar ; bu haklar için mücadele edenler ; kadınlara karşı ayırımcılığa karşı çıkanlardır feministler.

Onlara, “şerefsizliği, izzetsizliği, haysiyetsizliği” yakıştıran zihniyet ne biçim bir zihniyettir? Bu sözler tıpkı bir bumerang gibi adama geri dönmez mi?

Dilerim, böyle dememiştir, yanlış anlaşılmıştır, haber yanlış yazılmıştır, bir iki gün içinde Mehmet Ekinci bir düzeltme yolacak ya da yanlış anlaşıldığı için özür dileyecektir.

Bugün Kıbrıs’ta seçim var.

Dünyanın en uzak köşelerine uzanmaya çalışan ben, Kıbrıs’a hiç gitmedim. Havasını suyunu bilmem…

Şuracıkta işte, hem Kuzey’de, hem de Güney’de onca arkadaşım da var, neden hiç gitmedim, diye kendime sorduğumda, hep kaçtım, hiç yanıtlamadım…

Belki de içimden söküp atamadığım bir anı engelledi gitmemi. 1985’teydi. Nairobi’de, Dünya Kadın Konferansı’ndaydı.

Resmi konferansta devlet ve hükümet delegeleri, resmi kozlarını paylaşırlarken ; hiç mi hiç resmi olmayan “Forum”da, uçsuz bucaksız bir yeşil bahçede, dünyanın her yerinden gelmiş 15 bin kadın, sorunları tartışıyor, çözüm üretiyor, tüm haksızlıklara, savaşlara karşı çıkıyor, sistemleri, düzenleri eleştiriyor, yaşamı paylaşıyordu. Birbirinden çok farklı düşünce, kültür, din, dil ve birikimden gelen bu kadınların ortak tek yanı hükümetlere bağlı olmamalarıydı. (Forum’a katılım koşulu.)

Binlerce toplantıdan birkaçı da Kıbrıs konusuna ayrılmıştı. Bunların çoğunda Güney ve Kuzey Kıbrıslı kadınlar, farklı görüşlerde de olsalar, konuştular, tartıştılar, vb. Ancak birinde bir Türk kadın KKTC’de hazırlanmış bir propaganda filmi göstermeye başladı.

20 Dakika boyunca herkes çıt çıkarmadan seyretti. Yirminci dakikada, dışarıdan gelen Forum yöneticilerden biri “Hükümete ait bir filmi burada gösteremezsiniz” diye müdahale edince…

Bir anda ortalık karıştı. Karşılıklı bağrışmalar, çağrışmalar… Küfürler hakaretler… Sözlü şiddet dayanılmaz boyutlardaydı… Oysa o ana dek şiddetin ş’si gitmemişti yeşil alandan içeri…

Bir köşeye çekilmiş, gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum ki, bir kadın gelip boynuma sarıldı. İkimiz de ağlıyorduk. Utançtan ağlıyorduk, öfkeden ağlıyorduk. Ve o anda o haykırışı duydum:

“Hayır! Bir Türk kadınla bir Yunanlı kadın asla birlikte ağlayamaz!” (Gösteriyi düzenleyen hanımdı.) “Hayır! İzin Vermiyorum! Birlikte ağlayamazsınız!”

Gidemedim işte bir türlü Kıbrıs’a, olmadı… Dilerim seçim sonucunda kadınıyla erkeğiyle, insanlar birbirine sarılıp ağlayabilirler, birlikte gülebilirler. Ve kimse engel olmaya kalkmaz.

14 Aralık 2003

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.