AKP sayesinde Feminizm güçleniyor!
11 Mayıs 2008 - Zeynep Oral -
Yukarıdaki başlık size çelişkili gibi gelebilir, ama değil...
AKP'nin "feminizm" konusunda cehaleti ve bilgisizliği bir yanda, zaten savundukları zihniyet öte yanda ikisi arasında hem kadınların insan hakları mücadelesi büyüyor hem de "feminizm" sözcüğünün kullanımı yaygınlaşıyor!
"Feminizm" sözcüğü, (kavramı değil, sözcüğünden söz ediyorum) bizde çok kimseyi korkuturdu. "Ben kadın haklarından yanayım ama feminist değilim", "Kadınlar elbet eşit olmalı, ama feminizm aşırılıktır", "Kadına karşı ayırımcılığı savunmam ama feminist de sayılmam" gibi saçmalıkları çoook duymuşumdur hem kadınlardan hem erkeklerden! Ama şimdi bakıyorum, AKP'nin olur olmaz "feminizm " sözcüğünü ağızlarına dolamaları, üstelik ne olup ne olmadığını bilmeden dolamaları ; Diyanetin internet sayfalarında "feminizm ahlaksızlıktır" saptaması ; Başbakanın kadınlara en az üç çocuk doğurun talimatı; AKP'nin her fırsatta feminizmi aşağılamaya çalışması tam bir ters tepki yarattı!
Yeni öcü: feminizm!
Eskiden kadının insan haklarını savunan ama kendini feminist diye tanımlamayan insanlar bile feministim der oldu, feminizm sözcüğüne sahip çıkmaya başladı!
Bir çok kimse de (özellikle erkeklerde izliyorum bu tavrı) AKP bunca kötülüyorsa, feminizm o kadar da kötü olamaz havasına girdi!
AKP'lilere göre en büyük öcü, feminizm! Bunlar, feminizmden korkar mı oldular, yoksa Vakit yazarı Hüseyin Üzmez olayına sinirlenip onun etkisiyle mi bilinmez feminizme çullandıkça çullanıyorlar. Hani bir zamanlar "Komünizm geliyor" diye korkutulurdu insanlar, şimdi de "Feminizm geliyor!"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, hem partisinin zihniyetini hem de bu konudaki cehaletini ortaya koyan bir laf etti. "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kadınları, feminist ideolojinin kölesi olmadılar, olmayacaklardır" dedi.
Bu lafı neden mi etti? Meğer Dengir Bey "Feminizm"in kadın -erkek çatışması olduğunu sanırmış... Partisinin İl Kadın Kolları Kongresi konuşmasındaki sözleri şöyle: "AKP olarak kadına bakış açımız diğer partilerden, toplumun diğer kesimlerinden çok farklı. Kadın ile erkek arasında feminist düşüncenin yarattığı felsefi inancın, çatışma ortamının yaratılmasından yana değiliz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kadınları, feminist ideolojinin kölesi olmadılar, olmayacaklardır."
Dengir Bey'e feminizmin kadınların insan hakları mücadelesi, yaşamın her alanında ( ekonomi, politika, toplumsal, kültürel her alanda) var olma mücadelesi olduğunu ve bu mücadelenin erkeklere karşı değil, kadın ya da erkek, bir zihniyete (vurgulayayım: Bir ZİHNİYETE ) karşı verildiğini şu minik köşede ben öğretemem! Ama gerçekten feminizmin ne olduğunu öğrenmek istiyorsa, ülkemizde gani gani bulunan kaynak kitaplara ulaşabilir.
Ne saygı, ne saygı!
Dengir Mir Mehmet Fırat, sözünü şöyle sürdürüyor: " Biz kadın ve erkeğin birbirinden ayrılmaz birer parça olduğu ve birbirini tamamladığı inancındayız. Dolayısıyla ona karşı saygımız sözde değil özde."
Yaa, işte saygıları sözde değil de özde olduğu için 341 milletvekilinden sadece 30 ‘u kadın... Bu saygıdan dolayı hükümette sadece bir kadın bakan var... Bu saygıdan dolayı kadın vali yok...
Bu ne biçim saygıdır ki kotayı ret eder. (Bu konuşmasında Dengir bey, kota ile kontenjanı da birbirine karıştırmış, bu konuda bilgisizliğini de ortaya koymuş ama artık ona girmeyeceğim, kendisi doğrusunu öğreniverdin!)
Bu ne biçim özde saygıdır ki, kadını kapatıp, çarşafa, türbana sokup, güneşten, rüzgardan, Allah'ın ve doğanın nimetlerinden yoksun bırakır; eve kapatır, dışarıda çalışmasını "ahlaksızlık" diye niteler... Uzatmayayım, hepiniz biliyorsunuz!
Son zamanlarda ülkemizde kadına yönelik şiddettin hızla arttığına tanık oluyoruz. Öldürmeler, tecavüzler, tacizler... İster istemez AKP zihniyetinin, yani kadını ikinci sınıf, erkekten geri ve aşağı görmesinin, kadını "günah, ahlaksızlık" kaynağı olarak değerlendiren zihniyetin bunda büyük rolü olduğunu düşünüyorum.
Cumhuriyet- 11 Mayıs 2008
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler