Menü

Akılla ruhun bütünleşmesi için...


20 Kasım 2009 - Zeynep Oral -

TEVİTÖL’de üstün zekâlı, özel yetenekli gençlere müzik eğitimi:

Okullara, eğitim kurumlarına konuşma yapmaya gittiğimde, öğretmenler, müdürler hep önceden tembih ederler. Amman politik konulara girmeyin diye… Bu kez öyle bir şey olmadı. Sohbet konumuz, “Sanat Neye Yarar”dı. Yani “Nasıl insan olunur”du… Baktım oradan başlamışız, “Kürt açılımı”na, barış eğitimine gelmişiz…

Baştan başlıyorum: TEVİTÖL adını nicedir duyuyordum. İki gün önce ilk kez gittim, gördüm. Türkiye’de üstün zekâlı ve özel yetenekli çocuklara, ihtiyaç duydukları özel eğitimi lise düzeyindeki yaş grubuna, karma ve yatılı olarak veren tek kurum. Gebze’de.

1993 yılında, Sezai Türkeş tarafından eşinin adına kurulmuştu İnanç Türkeş Özel Lisesi. Rusya’da tanımıştı bu tür özel okulları. Hızlı öğrenme, üstün kavrama, sorun çözme, odaklanabilme, sürekli gelişme isteği ve sorgulama, geniş hayal gücü, analiz ve sentez yetisi, entelektüel merak, yaratıcılık, liderlik gibi özelliklere sahip çocuklar için bir özel okul.

2001 yılından bu yana okul, eğitim-öğretim etkinliklerini Türk Eğitim Vakfı bünyesinde sürdürmeye başlamış ve adı TEV ve İTÖL sözcüklerinin birleşimi olan TEVİTÖL olmuş. (Doğrusunu isterseniz bu baş harflerden oluşan adlar içime sinmiyor. Bunca akıllı, düş gücü, mizah duygusu gelişmiş çocukların, gençlerin bulunduğu bir kurum için daha yaratıcı bir ad bulunabilir kanımca.)

MÜZİK BÖLÜMÜ

2006 yılında okulun bünyesinde önemli bir değişim yaşanıyor. Şöyle ki: Bir gün, bu kuruma yardım amaçlı bir konser düzenleniyor. Güher ve Süher Pekinel Kardeşler konser teklifi üzerine okulda çocuklarla, gençlerle tanışıyor. Ve o anda karar veriyorlar. Bir konser yetmez, kendi tüm birikimlerini bu çocuklarla paylaşmalılar. Derhal kollar sıvanıyor. Müzik Bölümü’nü kurmak için hem maddi hem manevi katkıda bulunuyorlar.

Pekinel’ler, önce okul sistemine entegre olabilecek, evrensel nitelikli, çok yönlü bir “müzik dersi” vizyonu, bir sistem yaratıyorlar. Uluslararası tüm ilişkilerini kullanıyorlar, Almanya’da kendi gittikleri okulları seferber ediyorlar. Konservatuvar kökenli öğretmenleri seçip görevlendiriyorlar. Ders programlarını oluşturup denetimini üstleniyorlar. 60 enstrümanın alınıp öğrencilere dağıtılmasını sağlıyorlar.

Okula konuşma yapmaya gittiğimde akustik sistemleriyle donatılmış müzik çalışma odaları, daha geniş toplu ders odaları, oda müziği grupları için çalışma odaları, konser verebilecekleri salonları, elektronik kayıt yapabilecekleri mekânları, çalgıların depolandığı bölümü gezip hayran oluyorum.

Müzik Bölümü’nü dolaşırken, duvarlarda birbirinden güzel tablolar görüyorum. Kimin diye tanımaya çalışıyorum. Meğer öğrencilerinmiş. Burası gerçek bir sanat kurumundan farksız.

GELECEĞİN LİDERLERİ

Müzik Bölümü’nün ilk yıl öğrenci sayısı 31 iken şimdi 85! Zaten bütün okulda sınıflar 15-4 kişilik. Türkiye’nin 20 merkezinden seçmelerle ve çeşitli sınavlarla her yıl sadece 60 öğrenci alınıyor.

Şimdi anımsamıyorum ama ya Güher ya Süher söyledi: “Amaç buradan müzisyen yetiştirmek değil; amaç, buradan kendiyle ve çevresiyle barışık geleceğin bilinçli liderlerini yetiştirmek.”

Çok doğru bir amaç. İleride siyasi bilimler, fizik, ekonomi gibi alanlara dağılacaklar.. ancak o alana hapsolup kalmayacak, dünya kültürüyle bütünleşecek, kendi yaratıcılığını keşfedecek; aklıyla ruhunu bir arada kullanabilecek. Kısacası “insan” olacak!

Böyle diyorum ama, bu çocuklar şimdiden aldıkları iki üç yıllık eğitimle küçük çaplı mucizeler gerçekleştiriyor. Şimdiden birkaç konser verdiler... Örneğin Diyarbakır’dan gelen Egemen Kesikli, ABD’de katıldığı bir seminerde kendi bestelediği eseriyle bir CD’de yer aldı. İki yıl önce kompozisyon derslerine başlamıştı. Ve şimdi kazandığı tam bursla Amerika’da hem müzik hem siyaset bilimi okuyor.

Pekinel’ler diyor ki: “Bir etrafınıza bakın, herkes her zaman ve her yerde müzik dinliyor. Önemli olan ruhumuzu fethedebilen müziğe erişmek ve bunu paylaşabilmek. Bu da sadece eğitim ve bilinçle mümkün. İyi müzik aptallığı affetmiyor. Öğrencilerimiz dünyaya açıldıkları zaman ‘bu silah’ kendilerinde ne kadar gelişmişse ortama o kadar çabuk ve kolaylıkla entegre olacaklar.”

Müzik, “ötekini” anlamaya, tanımaya yol açan, empati duymaya, karşısındakini dinlemeye, eleştiriye kulak vermeye; kendisiyle, çevresiyle barışık olmaya yarayan; vicdan, hak ve hukuk kavramlarını geliştiren araçlardan biriyse, geleceğin liderlerinden umut var demektir!


Cumhuriyet- 20 Kasım 2009

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.