Adalet Siz misiniz?
20 Aralık 2012 - Zeynep Oral -
Oyunu izlediğim her an içimde kıpır kıpır şu düşünceler, şu duygular, şu sözler yarışıyordu:
Bu bir "oyun" değil. Bu biziz. Bu benim ülkem. Bu bugün. Bu Silivri cehennemi. Bu ,örgütün ö'sünü bilmeyen üniversitelinin aylardır hapishanede çürümesidir. Yazılmamış kitapların yasaklanmasıdır. Yasaklanmamış kitapların toplatılmasıdır. Bu, zulümdür, insanlık zulmüdür! Bu Mustafa Balbay'dır. Tiyatro salonunda işte şu koltukta oturan Ahmet Şık'tır, Nedim Şener'dir ...Bakmayın simge isimleri söylüyorum, öyle çoklar ki onlar, adlarını bilmediklerimiz...Yargının siyasetin emrine girdiği ülkemde; buna karşın hala kuvvetler ayırımından yakınan ve şikayet eden bir başbakanın yönettiği bu ülkede önüme konmuş bir ayna sahnede izlediğim...
"Adalet, Sizsiniz " oyunundan söz ediyorum.
Oyunu Ümit Denizer yazdı: Onu, evet çocukluğundan beri izliyorum. "Açok" (Anadolu Çocuk Oyunları Kolu) gibi bir efsanenin yaratıcısı. Bu kez de az ama öz "konuşan", içten, yalın, akıl –duygu ilişkisi dengeli ve sonsuz işlevsel metinle karşımızda.
Sahne tasarımı bu alanın ustası MetinDeniz'e ait. Bu kez de yaratıcı çalışmasıyla oyunun anlamını, tartışmasını, sorgulamasını çoğaltıyor, yoğunlaştırıyor.
Tiyatromuzun iki çınarı Rutkay Aziz ve Taner Barlas rolden role girerek, kah temel kişiyi canlandırıp, kah "dipnot"ları vererek bugün, şimdi, burada, söylenmesi gerekeni söylüyor, tiyatroda yapılması gerekeni yapıyorlar.
Böylece AST, Taner Barlas Mim Tiyatrosu ve AÇOK birikimlerinin damıtılıp bir araya gelmesi "Perdeci Oyuncuları" nı oluşturuyor. Zaten sahneye koyuşta Muhsin Hoca'dan, Beklan Algan'a , Melih Cevdet'ten Kuzgun Acar'a nice sanatçıya göz kırpmaları beni oyunun kendi kadar etkiledi. Gülümseyerek, gözyaşlarımı tutarak, boğazım düğümlenerek izledim oyunu. Teşekkürler tüm emeği geçenler! Teşekkürler AYSA Prodüksiyon !
YÜZYILLAR GEÇSE DE
"Adalet, Sizsiniz"de Sokrates'in, Galileo'nun ve Sacco ile Vanzetti'nin "kuvvetler ayrılığı"nın yok sayılarak "yargılanmalarını" izliyoruz. Bir de şunları:
Sokrates'in zehirle idam edilmesinden 2412 yıl sonra , Atina'da aklanma anlamı taşıyan sembolik bir duruşmada yeniden yargılanıp beraat ettiğini...Galileo'nun 1981'de aklandığını; Papa 2. Jean Paul'un "Galileo'yu mahkum eden kardinaller hata işlemişlerdir" kararını ...Sacco ve Vanzetti'nin elektrikli sandalyede idamlarından 50 yıl sonra "Yargılanmanın siyasi histeri atmosferinde yürütüldüğü ve hakim ile savcının taraflı davrandığı açıkça anlaşıldığı" ve itibarlarının iade edildiğini...
Adaletsiz olan, Atina'daki 500'ler Meclisi, İtalya'daki Kardinal, Boston'daki bir mahkeme değil de..."İleri Demokrasi" olduğu iddia edilen bugünün Türkiye Cumhuriyeti olunca, inanın insan çok utanıyor! Ve o zaman yapacak tek şey kalıyor: Halka dönüp "Adalet, sizsiniz!" diye haykırmak! "Adelet sizsiniz, seçimlerinizi ona göre yapın" demek!
Cumhuriyet-20 Aralık 2012
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler