2023: Laik eğitime darbe yılı
28 Aralık 2023 - Zeynep Oral -
2023: Laik eğitime darbe yılı
2023’TEN KALANLAR
100. yılı, hükümet, Atatürk’ün adını anmadan kerhen de olsa kutlarmış gibi yapsa da sayısız sanat ve kültür kurumu, çeşitli yayınevleri, galeriler, tiyatrolar, konser salonları, banka ve sanayi kuruluşlarının sanat ve kültüre önem verenleri ve kimi muhalif belediyeler olanakları çerçevesinde canı gönülden kutladı. Hatta sadece bir gecelik, bir sürelik kutlamalarla değil, kalıcı eserlerle Cumhuriyete sahip çıktılar.
Benim için 2023 yılı dünyada ırkçılığın, savaşların, sağcı diktatörlerin yükseliş yılı oldu. Mülteci ve göçmen sorununa hiçbir ciddi önlem almama yılı. Doğa, çevre ve iklim sorunlarını önemsememeye devam yılı oldu.
Türkiye’de ise benim için 2023 yılı, 6 Şubat depremiyle doğanın değil insanın neden olduğu yıkımla; o korkunç hırs, bencillik, beceriksizlik, kifayetsizlik, açgözlülükle başladı. Kin, nefret, intikam, ayrımcılık bilendi. Sonra karşıdevrim çabalarının ve adaletsizliğin, hak hukuk tanımazlığın yükseliş yılı oldu!
Karşıdevrim doludizgin her alanda ilerlerken ülke coğrafyasında özellikle laik eğitime üst üste darbeler vurma yılı oldu.
ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) diyerek imamlar, vaizler, Kuran kursu hocaları, Diyanet memurları okullara girdiler. Anaokuluna da ilkokullara da...
Her yerde üniversite açıyoruz diye böbürlenirken inşaatı olan ama öğretim üyesi olmayan hilkat garibeleri kurdular. En nitelikli üniversitelerin içlerini boşalttılar ya da liyakati olmayan adamlarıyla doldurdular. Öğrencilerin tartışma, karşı çıkma, protesto etme haklarını ellerinden aldılar.
PEN Yazarlar Derneği olarak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Tarikatlar ve cemaatlarle protokol yapmaya devam edeceğiz” demesi üzerine aşağıdaki açıklamayı yayımladık (21 Aralık 2023). Kayda geçmesi için sizlerle de paylaşıyorum.
PEN: DERHAL LAİK EĞİTİME DÖNÜLMELİDİR
21. yüzyılda, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutladığımız dönemde milli eğitim bakanının açıklamaları, Türkiye’de güç sahiplerinin ortaya koyduğu gerici, karanlık zihniyeti ve eğitim sistemindeki tutarsızlığı bir kez daha ortaya koymuştur. Eğitim sistemimiz tarikatlara ve cemaatlere teslim edilemez. Tarikat ve cemaatler sivil toplum kuruluşları değildir. Okullara ve orduya din ve inancı soktuğunuz zaman korkarız ki yine “Aldatıldık” diyecek bir yönetim egemen olacaktır.
Daha önce de eğitimi teslim ettikleri taşeron ve gizli örgütlerin manipülasyon sonucu kurduğu tarikatlar ve “ne istedilerse verdikleri” örgütler aracılığıyla Türkiye’nin başına gelenleri gördük. Daha önce “Aldatıldık” diyenlerin yeniden “aldatılmalarına” izin veremeyiz.
Bir an önce laik eğitime dönmek zorunluluğumuz var. Bu nedenle eğitim bakanının sözlerine tepkiler çığ gibi büyümektedir. Eğitim alanında millet için değil ümmet için çalışmak faaliyet göstermek yasalarımıza göre suçtur.
Eğer Milli Eğitim Bakanlığı gerçekten eğitim alanındaki sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak istiyorsa bir an önce bu alanın uzmanları olan AÇEV, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Eğitim Reformu Girişimi, Eğitim İş Sendikası gibi kurumlarla işbirliği yapmalıdır. Laiklik, demokrasilerin olmazsa olmaz koşuludur. Bilimden, çağın gerçeklerinden uzak, karanlık yarınlara çocuklarımızı, gençlerimizi mahkûm etmek istemiyorsak bir an önce nitelikli, adil, eşitlikçi laik eğitim sistemine geri dönülmelidir.
Paylaş
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Zeynep Oral
Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı.
Arama Yapın
Kategoriler
EdebiyatTiyatro
Plastik Sanatlar
Kadın Olmak
Memleket Hali
Müzik
Sinema
Çevre
Tüm Kategoriler