Menü

‘İstanbul ve Arp’


13 Kasım 2009 - Zeynep Oral -

Gerçek değerleri yok sayan ülkemde Şirin Pancaroğlu’ndan bir armağan daha:

‘İstanbul ve Arp’

Anımsayacaksınız: Fransa’da Türkiye Mevsimi programında ekim ayı içinde Eiffel Kulesi’nin kırmızı beyaz ışıklarla donatılması vardı. Aynı günlerde Grand Palais’de o muhteşem “Bizans’tan İstanbul’a: İki Kıtanın Limanı” sergisinin açılışı vardı. Ve Petit Palais’de Şirin Pancaroğlu ve arkadaşlarının “Padişahların Arpları” konseri vardı. İşte o günlerde sayıları elliyi bulan bir gazeteci ordusu Türkiye’den Paris’e gitmişti. Cumhurbaşkanı uçağıyla giden çoook önemli gazetecilerden tutun, kendileri “star” olan televizyon gazetecileri ya da sıradan muhabirler, yazarlar… Her türden bir dolu gazeteci… Sonraki günlerde boşuna bekledim biri şu konserden söz etsin diye… Dedim ya boşuna! Yok saydılar.

ÖNCE SİTEM

Kuşkunuz olmasın, Şirin Pancaroğlu’na karşı bir tavır değil bu.

Genel cehalet, genel bilgisizlik, genel öncelikler sırası, memleketimin genel değer ölçüleri. (Yıllar önce Beijing’deki TC Kültür Ataşesi’nin Şefika Kutluer’i tanımayıp, “Bana ne herkese araba veremem, konsere nasıl giderseniz gidin” diye haykırdığını duymuştum. Sanatçının konseri şehir dışındaydı.)

Yine kuşkunuz olmasın Allah gecinden versin Şirin Pancaroğlu’nun başına bir şey gelecek olursa, bütün o gazeteciler sayfalar boyunca timsah gözyaşları dökmekte yarışacaklardır… (Ceren Necipoğlu’nu anmadan edemiyorum!)

Sitemim sadece gazetecilere değil, organizatörlere de… Bir rastlantı, Paris’ten dönüş yolunda, bir baktım THY’nin kuyruklarının en sonunda elinde koca çalgısıyla tek başına bekliyor Pancaroğlu. Geçireni falan yok… Bırakın siyasileri, her ünlü için seferber olan personel, oralı değil. Neyse ki o elinde koca yükle bekleyen “küçük kız”ın (sahne dışında görünümü öyle) ne denli “meşhuuuur” olduğuna herkesi ikna ettim de THY personeli ilgi gösterdi.

‘PADİŞAHLARIN ARPLARI’

Şirin Pancaroğlu ve arkadaşlarının dediğim Paris’teki Petit Palais’deki konseri daha önce de yapılmıştı. 1 Temmuz’da Nantes Güzel Sanatlar Müzesi’nde… Dünyanın belki de en saygın festivallerinden olan Barok Festivali’ne davet edilmişti. Hatta o konser Fransa’da Türkiye Mevsimi’nin ilk etkinliğiydi, ancak nedense o da ülkemde değer karması içinde duyulmadan gelip geçti.

Bu konserler Pancaroğlu ile “Barok Nomade” (Gezginci Barok- Çingene Barok) topluluğunun yönetmeni Jean-Christophe Frisch’in ortak geliştirdiği “Padişahların Arpları” adlı proje.

En etkileyici yanı Doğu müziğinde önemli yeri olan, Osmanlı Sarayı’nın arpı sayılan ve 17. yüzyıldan sonra yok olan, tarihten silinen, Şirin Pancaroğlu’nun araştırmalarıyla (Tekfen’in maddi desteğiyle) yeniden yarattığı “Çeng” ile Venedik saraylarının arpı “arpa doppio”yu, Doğu ve Batı’nın geleneksel çalgılarını bir araya getirmesi.

Benim izlediğim ekim konserinde salon hınca hınç doluydu. Dışarıda kuyruklar uzuyordu. Salona sığmayanlar dışarıda ekrandan izlediler. Toplam beş Türk dinleyici ya vardık, ya yoktuk.

Şirin Pancaroğlu’nun elleri, parmakları çengin üzerinde benzersiz bir dans, bir ayin gerçekleştirirken Nanja Bredijk (arpa doppia ) Derya Türkan (kemençe), Emmanuelle Guigues (viola da gamba), Yurdal Tokcan (ud), Rémi Cassaigne (lavta), Pierre Rigopoulos (perküsyon), Jean-Christophe Frisch (flüt) ve soprano Cyrille Gerstenhaber sesiyle ona eşlik ediyordu.

Konser sona erdiğinde tüm salon ayağa kalkmış alkışlıyordu.

YARATICILIĞA TEŞVİK

Ekim ayının son günlerinde yaratıcılığa yönelik bir projeye daha imza attı Şirin Pancaroğlu. Başkanı olduğu Arp Sanatı Derneği bünyesinde geliştirdiği 2010 Kültür Başkenti Ajansı’nın desteklediği proje “İstanbul ve Arp” adını taşıyor. Amaç arp ve Osmanlı çengine yeni eserler kazandırmak. Türkiye kültüründen, dünya arp literatürüne katkıda bulunmak. Projenin üç ayağı var: Beste, konser ve albüm kaydı.

“İstanbul” ana teması çerçevesinde arp veya Osmanlı arpı “çeng” için besteler yapmak üzere, birbirinden değerli altı besteci; Özkan Manav, Hasan Uçarsu, Turgay Erdener, Mahir Çetiz, Barış Perker ve Arda Agoşyan yer alıyor. Bu sanatçılar bestelerini, Mart 2010’da tamamlayacak. Ardından bu eserlerden bir albüm kaydı yapılacak ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’da projenin dünya prömiyeri, 2010 sonbaharında gerçekleştirilecek.

Tam bir kültürlerarası diyalog. İstanbul’un müzik yoluyla yeniden ifade edileceği bir yolculuk, eşsiz bir serüven! Bana tüm sanatçılara, yolunuz açık olsun demek düşüyor.


Cumhuriyet- 13 Kasım 2009

Paylaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Devamı

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.