Menü

2024

 

Veda töreni ve savaşa hayır...

04 Ağustos 2024 - Zeynep Oral -

Canım kardesim Genco Erkal’ın Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda düzenlenen veda töreninde İstanbul’da değildim. Hazırlıkları adım adım biliyordum ancak töreni canlı yayın yapan organlardan izledim ve o törenin her ama her saniyesinin birbirinden önemli anlar içerdiğine tanıklık ettim... O müthiş izdihamı, o sonsuz sevgi ve saygı selini gördüm...

 

Canım kardeşim Genco Erkal

01 Ağustos 2024 - Zeynep Oral -

Taksim Meydanı’nı 10 bin, 10 beş bin kişi doldurmuşuz. Gözlerimiz onda. Yüreğimiz onda. Sesi hepimizin içine, ta en derinine ulaşıyor; o sese katılmamak olanaksız. İnanıyoruz: Hava kurşun gibi ağır olsa da kurşun eriteceğiz. İnanıyoruz, yanmak zorunda kalsak da karanlığa geçit vermeyeceğiz. İnanıyoruz, ülkemdeki karanlığı da biz, evet biz, aydınlığa dönüştüreceğiz.

 

Tutsak anası

29 Temmuz 2024 - Zeynep Oral -

Sevgili okurlar, 

 

Bir hafta içinde çok değerli üç kültür ve sanat insanımızı, üç yazarımızı sonsuzluğa uğurladık. Türk edebiyatının, Türkçemizin mihenk taşlarından Ferit Edgü; bilim ile sanat arasında muhteşem köprüler kuran Erhan Karaesmen ve şair, romancı, felsefeci hocamız Afşar Timuçin bundan böyle bize bıraktıkları etkiler, birikimler ve eserleriyle yaşayacaklar. Ailelerine, yakınlarına, sevenlerine, okurlarına sabırlar diliyorum. 

Çok söylendi ama doğru: Bir dönem bitti. 

 

Murathan Mungan: Geçmişten geleceğe

22 Temmuz 2024 - Zeynep Oral -

Murathan Mungan’ı ben önce tiyatro oyunlarından tanıdım. “Mahmud ile Yezida” ve hemen ardından gelen “Taziye” oyununa hayran oldum. Sonra öykülerine, sonra şiirlerine, sonra yazdığı her şeye. Yıllar yılları kovalarken onun çalışkanlığı, üretkenliği, ustalığı çoğaldıkça çoğaldı. Hiçbir kitabını kaçırmaz oldum. Sadece kendi yazdıkları değil, Metis Yayınları’ndan çıkan Murathan Mungan’ın seçki kitapları da birçok okur gibi benim de önümde nice ufuklar açtı. Görüş alanımı genişletti, çoğalttı, yoğunlaştırdı.

 

Gazze’ye bombalar yağarken...

18 Temmuz 2024 - Zeynep Oral -

“Ölüm, adın kalleş olsun!” Kimi zaman bir şiirin tek bir dizesi, içinizdeki fırtınayı dışa vurmaya, söndüğünü sandığınız tüm volkanları yeniden tutuşturmaya yetiyor.

“Ölüm, adın kalleş olsun!” böyle dizelerden biridir. Enver Gökçe, gerçi genç yaşta kanserden ölen Saffet Hoca (Dil Tarih’te İngilizce öğretmeni Saffet Korkut) için yazmıştı o dizeyi. Ama yine de... Anımsatayım:

“Gâvur Müslüman demezdi/ Kendisi için bir şey istemezdi/ Yatak ölümü beklemezdi/ Gitti vadesiz, gencecikken/ Yiğitken, güzelken, incecikken// Ölüm, adın kalleş olsun!”

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

Zeynep Oral

Gazeteci , yazar, feminist, İnsan Hakları savunucusu, Barış eylemcisi, STK (Sivil Toplum Kuruluşları) bağımlısı; çok sesli, çok renkli yaşam tutkunu… Halen Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı. 

Sosyal Medya

 
© 2021 Tüm hakları saklıdır.